Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, eğitimde beceri odaklı bir yaklaşım benimsediklerini ve bu değişikliğin eğitim felsefesini köklü bir şekilde dönüştürdüğünü belirtti. Tekin, müfredat değişikliklerinin bilgiye erişimin kolaylaştığı günümüzde öğrencilere bilgi sunmanın ötesine geçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, eski eğitim sisteminde bilgiye erişimin zorluğuna dikkat çekerek, "Dünya ve Türkiye değişiyor, biz de bu değişime ayak uydurmalıyız," dedi.
Bakan Tekin: Eğitimde Felsefi Bir Değişim Gerçekleşiyor
Ankara’da gerçekleştirilen "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayı"na katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, burada eğitim sistemindeki köklü değişiklikleri ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni anlattı. Konuşmasında, eğitimdeki bu dönüşümün gerekçelerini açıklarken, geçmişte bilgiye erişimin ne kadar zor olduğuna dair kendi öğrencilik yıllarından örnekler verdi. 1990’lı yıllarda, bilgiye ulaşmanın günümüzdeki kadar kolay olmadığını belirten Tekin, o dönemde öğretmenlerin verdiği ödevleri tamamlayabilmek için ansiklopedilerle araştırmalar yaptıklarını anlattı. Öğrencilik yıllarındaki bu zorlukları, günümüzdeki eğitim anlayışını daha iyi anlamak adına kullanan Bakan Tekin, o zamanlar "bir yıllık ödevleri" tamamlamak için hafta sonlarını kütüphanede geçirmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
'Bilgiye Ulaşmak Zorken, Şimdi Kolaylaştı'
Bakan Tekin, 1990'lı yıllarda Türkiye’de ve dünyada bilgiye erişimin çok zor olduğunu, kütüphanede sıra bekleyip, ansiklopedilerden bilgi edinmeye çalıştıklarını ve fotokopi çekmenin imkansız olduğunu belirtti. Bu dönemde öğrencilerin bilgiye ulaşabilmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayan Tekin, "O zamanlar bir bilgiye ulaşmak çok zordu, ancak şimdi sizler Google ile dakikalar içinde bilgiye ulaşabiliyorsunuz," dedi. Bu değişen koşullar ışığında, eğitim sistemindeki köklü değişikliklerin ne denli gerekli olduğunu da dile getirdi.
Yeni Müfredatın Temel Hedefi: Bilgiyi Nasıl Kullanacaklarını Öğretmek
Yeni müfredatın temel amacının, öğrencilere sadece bilgi sunmak değil, bu bilgilerin nasıl kullanılacağına dair beceriler kazandırmak olduğunu ifade eden Tekin, eski müfredatın bilgiye ulaşmanın zor olduğu dönemde şekillendiğini belirtti. O dönemde, öğretmenler öğrencilere her şeyi kitaplardan sunma gerekliliği hissetmişti. Ancak, günümüzde öğrenciler bilgiye çok daha kolay ulaşabiliyorlar, bu yüzden bilgiye ulaşma konusunda herhangi bir sıkıntı kalmadı. Bakan Tekin, "Çocuklarımıza bilgi sunmak yerine, onların bu bilgileri nasıl kullanacaklarını, hangi alanlarda faydalı olacaklarını öğretmek gerekiyor," diye belirtti.
Bilgi Odaklı Eğitim Anlayışından Beceri Odaklı Eğitime Geçiş
Yeni müfredatla birlikte eğitimde bilgi odaklı yaklaşımın yerini beceri odaklı eğitime bırakacağını dile getiren Tekin, öğrencilerin yalnızca bilgi sahibi olmalarının yeterli olmadığını, aynı zamanda bu bilgileri gündelik yaşamlarında nasıl kullanacaklarını anlamaları gerektiğini söyledi. "Eskiden biz 'Bu bilgiyi neden veriyorlar?' sorusunu çok sorardık, ama şimdi 'Bu bilgi öğrencilerin hayatlarını nasıl değiştirecek? Günlük yaşamlarında nasıl daha iyi kullanacaklar?' sorusuna odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz," şeklinde konuştu. Bu değişimin, eğitimde bir paradigma kayması olduğunun altını çizen Bakan Tekin, öğrencilere hayatlarını kolaylaştıracak beceriler kazandırmanın en önemli hedef olduğunu vurguladı.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin sadece bir eğitim programı değil, aynı zamanda eğitim felsefesinde bir dönüşüm olduğunu ifade etti. Bu dönüşümle birlikte eğitim sisteminin öğrencilerin gereksinimlerine daha uygun hale gelmesinin hedeflendiğini belirtti. Yeni müfredatın, günümüz teknolojisi ve eğitim koşullarına uygun bir biçimde oluşturulduğuna dikkat çeken Tekin "Felsefemizi tamamen değiştirdik, çünkü dünya ve Türkiye değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak, öğrencilerimizi daha iyi yetiştirebilmek için bu değişiklikleri yapmak gerekiyordu," dedi
